24 Mayıs 2010 Pazartesi

Hayırrr...

Bu çocukların yaş sendromları hiç bitmiyor. 3 Yaş gelmesiyle bize bir armağan getirdi. O da hayır. Bu hayır tek başına gelmedi tabiki. Bide herşeyi kendi yapma isteğiyle birlikte. Ayakkabılarını kendi çıkartmak istiyor. Tamam çok güzel. Ama olurda kazayla biri ayakkabılarını çıkarsa yada yardım etse. O ayakkabılar tekrar giydirilip hiç bir şey olmamış gibi kendi çıkartıyor.

Eller en ufak bir şeyin bulaşmasıyla yıkanıyor. Dökülen sıvı sabunun haddi hesabı yok. Çok dök anne çok. Tuvaletini kendi yapmak istiyor. Tamamda temizlik kısmına yardım gerek. Hayır kabul etmiyor. Suyunu kendi dolduruyor. Bardağını yıkamak istiyor. Çamaşır makinasına deterjanı o doldurtuyor. Yumuşatıcı dahil. Arada bir deterjan gözleri karışıyor :).

Kısacası öz bakım becerileri dahil bir çok şeyi kendi yapmak istiyor. Olumsuz şekilde söylendiğinde şiddetli bir ağlama ve hayır bizi bekliyor. Zaman zaman sabrımızın taştığı anlarda olmuyor değil ama tüm bunları yaşının özelliği olduğunu düşünerek mümkün mertebe yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Havluyu ulaşacağı şekilde asıyoruz. Kapı çaldığında kesinlikle biz koşmuyoruz. Suyunu doldurabileceği imkanları oluşturuyoruz. Son günlerde onunla konuşmanın faydasızlığını anladım. Çünkü kendi bildiğini okuyor. O an tepkisiz kalmanın onun üzerinde daha etkili olduğunu gözlemledim. Olmayacak bir şey istediğinde tepkisiz bir şekilde başka bir şeyle ilgileniyorum. Ağlasada bir müddet sonra susuyor.

Çocukla iletişim kurmak gerçekten zor. Biz büyükler bile çoğu zaman anlaşamazken. Minik bir bedenin yüreğin ne demek istdiğini anlamak çok daha zor oluyor. Sabırlı olmak, doğru adımları atmak gerek. Bu zorlu yolda her şeyi çoğu zaman olduğu gibi yaşayarak öğreniyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder