18 Mayıs 2010 Salı

Anne olmak - Güçlü olmak...

Bazen bir bıkkınlık çöker omzuna insanın. Omuzları şöyle bir düşer. Rutin şeyler. İnsanların bitmek bilmeyen istek ve sıkıntıları. Ev - iş arası mekik dokumak. Off ya dersin. Sıkıldım bunaldım. Bu duygularla koyarsın başını yastığa.

Sonra ertesi sabah 6 da bir ses bağırır odasında ''anneee'' diye. Atarsın kendini yataktan. Sanarsın ki 100 metre engelli koşu yarışındasın. Kollarını açmış seni bekliyordur. İçin endişeli düştü mü?, korktu mu? acaba. Yooo sadece uyanmış :).

Alırsın kucağına. Artık kucağına bile sığmadığını acı acı fark ederek. Anne-baba yatağına doğru yol alırsınız. Yastığı diğer elinde. Yatarsın endişelerin, sıkıntıların, bıkkınlıkların hiç olmamış gibi. Uyumaya çalışan iki güzel el annesinin yüzünü almıştır ellerinin arasına. Gülümsersin hayata...

Sonra birden babasının üzerinde nevresim olmadığını farkeder kızar birazcık anneye. Çeker yavaş yavaş babanın üstünü örter o minik ellerle.

Anne olmak güçlü olmak. Her şeyi bir gülücükle unutmak. En yorulduğun anlarda bile enerji içiceği içmişçesine güç kazanmak:)...

2 yorum:

  1. bazen minik bi bebisin kokusunu duyunca bir an önce anne olmak istiyorum ama anne olmanin verdigi sorumluluklari dusununce de gözum korkmuyor degil acikcasi. gerci bunlardan önce bir baba adayi bulmam gerekiyor ama simdiden basladim hayalini kurmaya :)

    YanıtlaSil
  2. İlk öncelik tabiki baba adayı bulmakta :)

    Annelik zor ama duygusu herşeyi bastırıyor. Kokusu önce sizi bulan, sonra adımları, kelimeleri, gülüşü, kahkahası. Güzel yanlarını anlatayımki gözünüz daha çok korkmasın :)...

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil