8 Şubat 2010 Pazartesi

Pazar Kurabiyesi...

Cumartesini eş dost ziyaretiyle geçirdik. Pazarı evde geçirmeyi planlıyorduk ama son anda küçük hanımı epeydir (malum grip nedeniyle) ertelediğimiz tiyatroya götürme fikrini harekete geçirdik. Saat 11:00 de arıyorum. Telefonda bahsettikleri çocuk oyunu yaklaşık 3 aydır o sahnede. Malesef boş yer yok. Bir kaç koltuk var, balkon arka sıra. Onuda biz istemiyorum. Bu ilk deneyimini şöyle rahat rahat izlesin istiyoruz. Biraz bozuluyorum açıkcası. Konuyu getirmek istediğim şey tiyatro sanatçıları her çıktıkları programda talep yok şu yada bu diye şikayet ediyorlar. Peki nasıl çok merkezi sayılmayan bir sahnede 3 aydır oynanan bir çocuk oyununa yer bulamıyoruz. Neymiş demekki talep varmış.


Tiyatroya gitmek hayal olunca evden çıkmamaya karar verdik. Baba bir kaç tadilat işine girişince, bizde minik hanımla kurabiye yapalım dedik. Önce malzemeleri karıştırmak istedi. Peki tamam . Yağ ve un eline bulaşınca elimi çabuk yıka elim kirlendi dedi. Peki onada tamam. Kalktık elimizi yıkadık. Benim hamuru yoğurup onun istediği kıvama geldiğini görünce bu sefer anne sana yamıd edeyimler başladı. Oturduk birlikte önce bir güzel yuvarladı. Sonrada yumurta akına, ordanda susama buladı. Parmaklar ve her yer susam içinde kaldı. Şekilde görüldüğü gibi.


Arada sabırsızlanıp hamuru çiğ çiğ yedi. Sonuçta gerçekten büyük zevk aldı. Hatta yatmadan önce bile anne yaptığımız kurabiyelerden yemek istiyorum dedi. Kendi yaptığını yemek onu çok mutlu etti sanırım.



Küçük hanımın kurabiyelerinin son hali :)

4 yorum:

  1. Severim o hamarat tombik eli ben...

    YanıtlaSil
  2. Muhteşem olmuş, parmaklarla beraber yemek lazım gerçekten kurabiyeleri :)

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederiz. Parmaklar kurabiyeden çok daha lezzetli... :)

    YanıtlaSil
  4. o kurabiyeler ne tatlıdır o minke eller deydiği için.

    YanıtlaSil