Uzmanlar televizyonın çocukları dil gelişimi noktasında olumsuz etkilediğinden bahsediyor. Bu olumsuzluk genellikle konuşma geriliği olarak ifade ediliyor. Olabilir doğrudur demek geçiyor içimden ama diyemiyorum. Sorarım size uzmanlar öyleyse bizim evdeki cüce yanında söylemediğimiz kelime ve cümleleri 2,5 yaşına rağmen nasıl 40 yıldır söylüyormuş gibi dolanıyor. Şaşkınız hem biz hemde çevremizdekiler. İşte size ispatı.
İşten döndüm azıcık sohbet muhabbet
Çocuk: Anne Diego dediki, maymunlar hep tehlikeli işler yapar
Anne: (haliyle şaşkın) doğru yavrum Diegoo haklı :)
Baba kızına süt getirir
Baba : Tatlım teşekkür etmelisin.
Kızı: Hiç fena değilsin baba...
Baba şok öyle diyosan öyleyimdir :)
Anneyi oyuna ikna etmenin yolu
Çocuk: Anne gel arabama binelim seni 'kitapevi' ne götürücem...
Anne : Kitapevi biz pek kullanmıyoruz bu kelimeyi nerden duydun sen bakiymm :)
Evde dolanıyor
Çocuk: Sağlık bakanlığı
Anne : Ne Sağlık Bakanlığı mı?. Haber izlerken duydu herhalde.
Aradan 2 dk. geçer. Reklam arası griple ilgili bilgilendirme sonundada 'her şey elimizde sağlık bakanlığı' :)
Tabiki sürekli televizyon zararlı buna katılmamak elde değil. Uzmanlarada katılmamak mümkün değil. Ama bizdeki olumsuzluk başka bir yönde gelişti :). Program seçimine azami dikkat ediyoruz. Gelişimine katkı sağlayacak şeyler izlemesine olanak sağlıyoruz. Onu etkileyecek dizi ve programları açmıyoruz. Tüm bunlara rağmen çocuğun dil gelişiminde rol oynuyor televizyon. Bu yaşta yaşından büyük laflar ediyor. Bizim görmediklerimizi farketmediklerimizi görüp seçip alıyor içinden. Bu ne kadar olumlu ne kadar olumsuz kararsızım. Ama bir çok yetişkinin ve benim farkettiğim bişey varki şimdiki çocuklar çocuk gibi konuşmuyor. Bir yanım üzülüyor ama bir yanım bilmiş küçük hanım haline bayılıyor.
İşten döndüm azıcık sohbet muhabbet
Çocuk: Anne Diego dediki, maymunlar hep tehlikeli işler yapar
Anne: (haliyle şaşkın) doğru yavrum Diegoo haklı :)
Baba kızına süt getirir
Baba : Tatlım teşekkür etmelisin.
Kızı: Hiç fena değilsin baba...
Baba şok öyle diyosan öyleyimdir :)
Anneyi oyuna ikna etmenin yolu
Çocuk: Anne gel arabama binelim seni 'kitapevi' ne götürücem...
Anne : Kitapevi biz pek kullanmıyoruz bu kelimeyi nerden duydun sen bakiymm :)
Evde dolanıyor
Çocuk: Sağlık bakanlığı
Anne : Ne Sağlık Bakanlığı mı?. Haber izlerken duydu herhalde.
Aradan 2 dk. geçer. Reklam arası griple ilgili bilgilendirme sonundada 'her şey elimizde sağlık bakanlığı' :)
Tabiki sürekli televizyon zararlı buna katılmamak elde değil. Uzmanlarada katılmamak mümkün değil. Ama bizdeki olumsuzluk başka bir yönde gelişti :). Program seçimine azami dikkat ediyoruz. Gelişimine katkı sağlayacak şeyler izlemesine olanak sağlıyoruz. Onu etkileyecek dizi ve programları açmıyoruz. Tüm bunlara rağmen çocuğun dil gelişiminde rol oynuyor televizyon. Bu yaşta yaşından büyük laflar ediyor. Bizim görmediklerimizi farketmediklerimizi görüp seçip alıyor içinden. Bu ne kadar olumlu ne kadar olumsuz kararsızım. Ama bir çok yetişkinin ve benim farkettiğim bişey varki şimdiki çocuklar çocuk gibi konuşmuyor. Bir yanım üzülüyor ama bir yanım bilmiş küçük hanım haline bayılıyor.
Bu ikilem herşeyde olduğu gibi televizyon için de geçerli İlknur' cum. Yararları kadar olumsuzlukları da olacaktır kaçınılmaz olarak. En ummadığımız programlarda, en beklenmedik ağızlardan öyle yanlışlara tanık oluyoruz ki. Sözcükler, deyimler, ve terimlerde yanlış kullanımlar çığ gibi büyüyor.İş yine ebeveyne düşüyor. Konuşma geriliğine sebep olması için çocuğun kontrolsüz olarak sabahtan akşama kadar televizyon karşısında unutulması gerekir. Bence bu sizinki kadar bilinçli aileler için geçerli değil...
YanıtlaSilAsuman abla televizyonsuz bir hayat yok artık malesef. Hayatın tam ortasında. Almina ise her duyduğunu kayıt halinde izliyor. Bazen öyle bir şey söylüyor ki takılıp kalıyorsun. Dediğin gibi bu ikilem her şeyde mevcut. Umarım biz olumlu yönleri yakalayabiliriz.
YanıtlaSil