31 Aralık 2010 Cuma

Yeni bir zaman dilimi...


2011

2010 güzel bir yıl oldu bizim için. Yeni evimiz Almina'nın okula başlaması. Ev, iş, okul üçgenin 2km. sınırlı bir alan içinde olması (her gün köprü trafiğini çektinten sonra) bize bir düzen getirdi doğrusu. O yüzden bu yılı düzen olarak adlandırıyorum. Ama yeni bir yıl fikri nedense eskisi gibi heyecanlandırmıyor beni. Eskiden yeni bir zaman dilimi fikri başka bir mutlu ederdi. Şimdilerde yaşadığımız diğer günlerden farksız. Çocukluğumda duyduğum heyecanları özlüyorum şimdi. Heyecanın yokluğu, umutlarımı yok etmiyor elbet. 2011 yılı bizim, sevdiklerimizin ve sizler için güzel bir yıl olur inşallah. Umutlarımız, sevinçlerimiz kat kat artsın dileğiyle:)

...İYİ YILLAR...

29 Aralık 2010 Çarşamba

Broşlarım

Yaptıklarına hep bayılıyordum. Benim ve kardeşim içinde şipşak broşlardan yapmasını istedim Sümeyye'den. Oda beni kırmadı sağolsun ben Canon kullandığım için canonlu benim, Büşra Nikon kullanıyor nikonlu olanda onun. Sümeyye bide hediye olarak o çok güzel elmalı broşuda göndermiş bana. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Kendisini görememiş olsamda işine verdiği önem özverisi, kelimeleri, paketi, hediyesi onun nasıl güzel bir insan olduğunun ipuçları. Hiç tereddüt etmedim acaba güzel olur mu diye düşünmedim. Çok cici güzel şeyler yapacağını biliyordum. Burdan tekrar teşekkür ediyorum kendisine. Sizde yaptıklarını görmek isterseniz tık tık.












27 Aralık 2010 Pazartesi

Geçip giden, zamanları bir yerlerde bulsam...

Günler geçerken bazen anlayabiliyorum kendimi, bazende anlaşılmamak için çaba sarfediyorum. Islanıyorum yağmurlarda. Gülümsüyorum insanlara. Şımarık bir kız çocuğu oluyorum garip bakışlara rağmen. Aldırmıyorum artık insanların ne düşündüğüne eskisi kadar. Çok şey yapmaya çalışıyorum. Bu sırada bir çok şeyi atlıyorum. Tıpkı bu sığınağa eskisi kadar sık uğrayamamak gibi.

Yoluna girmiş gibi oluyor herşey. Sonra bir anda beceremediğimi düşünüyorum. Annelerin çoğuda böyle mi düşünüyor meraktayım. Öyle zorladığı anlar varki, kelimeler kifayetsiz. Bazende tatlı bir kedi yavrusu gibi uyumlu, tatminkar tek isteği sevilmek. Ne kadar çocuğumuz bize ait bir parça gibi baksakta duruma, insan başlıbaşına. Tepkileri, istekleri, bakış açısı bizim çok dışımızda. Sağlık olarak iyi şükür. Anne kız uzun soluklu hastaydık. Şimdilerde iyiyiz. Antibiyotik tedavisine devam. Güzel sonuçlar almayı umud ediyoruz.

Cuma günü yine uygulamalı dersimiz vardı. Uzun pozlamayla pan çektik ilginç şeyler çıktı. Fotoğraf çekmek ruhuma şifa veriyor. İşte onlardan bir kaç kare:)


Uzun çekim

Uzun çekim1

Uzun çekim2

Uzun çekim6

Uzun çekim3

Uzun pozlama, pan yaparak çekilmiştir.

16 Aralık 2010 Perşembe

Babamın Daktilosu...

Benim gördüğüm ilk daktilo. Sanırım benden bir iki yaş küçüktür. Küçükken nasıl önemliydi benim için anlatamam. Büroya her gittiğimizde kardeşimle ben otururduk illa başına. Beyaz bir kabı var ve çanta gibi taşınmasını sağlayan kulpu. Babamın iki parmakla yazmaya çalışırkenki hali. Her harfin çıkardığı farklı sesi ve F klavyesiyle bir klasik oldu şuan. Bu duyguyla siyah beyaz çektim fotoğrafları. Babam ilk daktilosu olduğu için saklıyor sanırım, bende gördüğüm ilk daktilo ve babamla bu kadar çok özdeşleştiğin için kıymet veriyorum. Aniden geldi aklıma fotoğraflamak birde küçük ayrıntı buldum ki evlere şenlik. F klavyede benim, eşimin ve kızımın baş harfleri yanyanaymış İEA. İyi seyirler...:)

Daktilo

Daktilo1

Daktilo2

Daktilo4

Anne- Baba- Çocuk

Daktilo5

IMG_3522

14 Aralık 2010 Salı

Biraz can sıkıcı bir yazı bu...

Biliyorum bir çoğumuz can sıkıcı şeyleri buraya yazmaktan hiçte memnun değiliz. Çoğu zaman rahatlamak, konuşurken dile getirmekte zorlandığım şeyleri kelimelere rahat dökmenin verdiği duyguyla yazıyorum buraya. Hayatın bazı dönemeçleri oluyor üzülüyorsun, kendinden daha kötüleri düşünmene sebep oluyor belkide.
Epeydir çok sık hastalanıyor. O hasta olduğunda bende tüm bağlantılar kopuyor. Bir hafta gripli, bir hafta öksürüklü, bir hafta ateşli geçiriyoruz ayı. Ateşlendiğimizde antibiyotik başladık geçen hafta ve bir hafta sonra yine ateşliyiz. Dün soluğu doktorumuzda aldık. Muayene sonrası işitmesi çok zayıf dedi. Nasıl yani, neden? Kulaklarında sıvı birikmiş. Geniz eti mevzuları. Bir çok annenin bildiği şeyler. Önce ilaç tedavisi deneyeceğiz olmassa operasyon ve ardından tüp takılacak kulaklara. Nasıl canım sıkıldı anlatamam. Geçmişteki sağlık sorunlarımızdan sonra sanırım limitimi doldurmuşum. Biliyorum operasyon çok basit ama yaşadıklarımı hangi kelime tam manasıyla anlatır ki. Dua ediyorum ilaç tedavisi tüm sorunlarımızı halletsin diye. Bir yandanda üzülüyorum bir sürü ilaç içipte ya sonuç alamazsak diye. Annelik çetrefilli, dengesiz bir duygu. Yada sadece benim için böyle...

7 Aralık 2010 Salı

Özet

Epeydir istediğim gibi özen gösteremiyorum bloga. Zamanla ilgili bir sıkıntım var malesef. Yetişemiyorum. Şikayetçi değilim aksine bu yetişememe koşturma halimi çok seviyorum. Cevaplamam gereken 2 mim var onları yanıtlayamadığım içinde özür diliyorum. Uygulamalı dersler devam ediyor. Geçtiğimiz Cumartesi İstiklal Caddesindeydik. Uygulamalı derslerden büyük zevk alıyorum. Yeni yeni teknikler öğrenmek beni fazlasıyla mutlu ediyor. İşte o günden örnekler;

Bakış

IMG_3308

IMG_3382

IMG_3422

IMG_3459

An

Siyah Beyaz

1 Aralık 2010 Çarşamba

Haftasonu Anne-Çocuk etkinliği

Okulda haftasonu anne çocuk etkinliğine davetliydik. Tişört boyadık minik hanımla. Çok zevk aldık ve gayet güzel vakit geçirdik. Sınıfında asılı olan faliyetlerini gösterdi, okulunu gezdirdi ve tabiki kitap köşesini es geçmedi. Zaman geçirdiği yeri benimle paylaşmak çok hoşuna gitti. O günden bir kaç kare...