18 Nisan 2012 Çarşamba

-5-

Kucağıma verdikleri gün seni, usul usul bir damla döküldü. Ben ki saatlerce ağlayacak potansiyele sahipken sessiz sedasız bir damla. Öyle naif, öyle ince, öyle biricik. Hayatın tüm korkularına rağmen bana umut ışık saçıyorsun meleğim. Dünyamı, dünyayı yaşanabilir kılıyorsun. Doğruyu, erdemi, duayı, şükrü bana tekrar tekrar öğretiyorsun. Herhangi bir şey hakkında, olmasını istediğin bir şey de 'ne zaman?' sorusuna verdiğim bilmiyorum tatlım beklemeliyiz cevabıma 'ben Allah'a dua ettim, o çocukların duasını kabul eder' diyorsun ya nasıl eriyor içim bilemezsin. Çabuk kızıp, çabuk sakinleşiyorsun. Saçlarını farklı bağladığımızda yada yeni bir kıyafetle okula gittiğinde nasıl mutlu ve heyecanlı oluyorsun anlatamam. Arabadan inerken babana üflediğin öpücük, merdivenlerden çıkarken bana attığın gülücük  nasıl huzurlu. En yakın arkadaşın aynalar, sürekli önündesin. Dönen eteklerse tek vazgeçilmezin. Süt dişlerin dökülmeye başladı, arkadaşlarınla yarışıyorsun önce kimin dişi düşecek diye. Ara sıra bir kardeşin olmasını istiyorsun, bazende bu fikirden vazgeçiyorsun. Matematiği çok seviyorsun, başaramadığın şeyler seni çılgına çeviriyor. Sabırla tekrar tekrar denemeyi öğreniyorsun. Biz olmadan yapabildiğin her şey seni daha bir memnun ediyor, mesela anneannede tek başına kalmak gibi.
Geçmiş yıllara göre daha sosyal ve uyumlusun. Haksızlığa ve yanlış yapılmasına tahammülün yok öğretmenin sürekli itiraz halinde olduğundan bahsediyor :)

Büyüyorsun meleğim, hızla hemde. 5 yaşındasın sen kabul etmesen de :) Evimizin neşesi, hayat enerjimizsin. Çokça şükrediyorum Yaradana seni bize verdiği için. Ömrün uzun, huzurlu ve mutlu olsun bebeğim. 

Nice yıllara...

Untitled