28 Nisan 2011 Perşembe
Emirgan 2011...
Artık gelenekselleşti. Lale zamanı soluğu Emirganda alıyoruz. Emirgan'ı görmeden laleleri gördüm demek biraz haksızlık olur sanırım. Bu yıl havalar bir türlü düzelmedi azıcık güneşi görünce fırsatı kaçırmadık. Bir uyarı yolda scoterlı çığlık çığlığa bir küçük hanım görürseniz biliniz ki o Almina :).








27 Nisan 2011 Çarşamba
Kendime sesleniyorum!
Rüzgarlarla uçuşuyor zihnimdekiler. Kahverengi bir pardesü sırtımdaki deniz kıyısı yürüyorum, ıslak kumlara bata çıka. Rüzgar uçuruyor bedenimi. Sıkı sıkıya sarmışım benliğimi. Uçmamak için çabalarken bedenim, zihnim uçurmaya çalışıyor geçmişin izlerini. Ben çabaladıkça hiç gitmiyor sanki. Rüzgara karşı yürümek imkansızı istemek gibi aslında. Çabalamak hiç bıkmadan, hemde gözlerin kum tanecikleriyle dolu açamazken.
Dualar değişir, mevsim değişir, ellerim değişir. Vazgeçersin zaman zaman. Son anlık bir duygu gelir. Zihninde bir kare belirir. Şimşekler çakmaz gökyüzünde fakat gözlerinde birikmiştir yağmurlar. Çözmek, çözmeye çalışmak ne mümkün kendini. Herkese yakın bir kendine yabancı bu kelimeler. Boşluğa konuşmak gibi. Delirmek gibi tekrar et sürekli kendini...
Yazmıyorum tekrar olmasın diye, yazıyorum rahatlayayım diye. Bu bir dertleşme, bu bir çelişki.. Kim bilir bu bir hastalık belki...
PS: Okurken bu müzik eşliğinde okuyun lütfen, ben yazarken aynını yaptım :)
Dualar değişir, mevsim değişir, ellerim değişir. Vazgeçersin zaman zaman. Son anlık bir duygu gelir. Zihninde bir kare belirir. Şimşekler çakmaz gökyüzünde fakat gözlerinde birikmiştir yağmurlar. Çözmek, çözmeye çalışmak ne mümkün kendini. Herkese yakın bir kendine yabancı bu kelimeler. Boşluğa konuşmak gibi. Delirmek gibi tekrar et sürekli kendini...
Yazmıyorum tekrar olmasın diye, yazıyorum rahatlayayım diye. Bu bir dertleşme, bu bir çelişki.. Kim bilir bu bir hastalık belki...
PS: Okurken bu müzik eşliğinde okuyun lütfen, ben yazarken aynını yaptım :)
22 Nisan 2011 Cuma
Haftanın sonu:))
Dün sabah gözlerini açar açmaz odasına vuran güneşi gördüğünde biz ne zaman tatile gideceğiz diye sordu. Anasının kızı azıcık güneşe kanıp, hayaller kurmaya başladı...
Bugün sabah arabada giderken 'anne bak ayaklarım yere yetişmeye başlamış, benimde ayaklarım yere değince babam bana araba kullanmayı öğretecek' dedi. Ne güzel hayalleri var, tek üzüntüsü ayaklarının yere değmemesi .
Tüm hafta hergün sordu ne zaman çocuk bayramı? Kimbilir yine ne hayaller var aklında!
Aslında her yeni söz, her yeni hayal şaşırtıyor beni. Büyüyor büyük bir hızla kelimeleri, hayalleri, elleri...
Bu güzel balonlar gibi mutlu mutlu uçalım bu haftasonu. Bayram tadında geçsin her an, güneş yakamızı hiç bırakmasın.
21 Nisan 2011 Perşembe
Yeni Camiii
19 Nisan 2011 Salı
18 Nisan 2011 Pazartesi
- 4 -
8 Nisan 2011 Cuma
Yazmak mümkün olsa...
Yazmalı diyorum her serzenişi, her çöküntüyü, her hayalkırıklığını yazmalı sesini duyurmak mümkün olmasa bile. Sonra vazgeçiyorum bu fikirden. İnsan ömrü hep çelişkili, yazarken kolay dökülüyor kelimelerde yaşarken değil. Biliyorum karışık iz düşümlerim. Gerçekten karışığım bende. İçimdeki aynalar ve görüntüleri kavga etmekte...
5 Nisan 2011 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)