Resimde gördüğünüz çiçek annemin dediğine göre Ocak ayında açmalıymış, ilginç bir şekilde iki yıldır Haziranda açmayı tercih ediyor :) Enfes bi görünümü var, göze şifa cinsten. Tatillerde dinlenmek pek mümkün değildir aslında.. Buda öyle dinlenmek değil de, maksat doymak sevdiklerine.. Uzaklaşmanın verdiği mutluluk. Hava değişimi. Almina'nın deyimiyle vazil (valiz) hazırlamak derdindeyiz. Güzel karelerle geri dönmek dileğiyle. Kalın sağlıcakla...
29 Haziran 2011 Çarşamba
Biraz ara - Biraz mola...
Resimde gördüğünüz çiçek annemin dediğine göre Ocak ayında açmalıymış, ilginç bir şekilde iki yıldır Haziranda açmayı tercih ediyor :) Enfes bi görünümü var, göze şifa cinsten. Tatillerde dinlenmek pek mümkün değildir aslında.. Buda öyle dinlenmek değil de, maksat doymak sevdiklerine.. Uzaklaşmanın verdiği mutluluk. Hava değişimi. Almina'nın deyimiyle vazil (valiz) hazırlamak derdindeyiz. Güzel karelerle geri dönmek dileğiyle. Kalın sağlıcakla...
İlk bebek çekimim - Berrin bebek...
Lise arkadaşım, sıra arkadaşım, yol arkadaşım diye sayısız şekilde niteleyebilirim kendisini... Benim için çok değerli ve kıymetli. Erken doğum endişeleri, ya ben burda değilken doğarsa tedirginliklerine inat minik prenses ben hastane adım atar atmaz teşrif etti. Her anına şahit olmak nasıl müthiş bir duygu . Teyze olmak, çok sevdiğim arkadaşımın yanında olmak, ilk bebek çekimimin bir sürü ilklere denk gelmesi... Kargo az sonra yola çıkacak, umarım hayallerindeki gibi olmuştur.




Sevgili Emine ve Zafer beni bu güzel anlara dahil ettiğiniz için teşekkür ederim. Mutluluğunuz bir ömür boyu sürsün inşallah. Minik prensese sağlıklı uzun bir ömür diliyorum :)
Sevgili Emine ve Zafer beni bu güzel anlara dahil ettiğiniz için teşekkür ederim. Mutluluğunuz bir ömür boyu sürsün inşallah. Minik prensese sağlıklı uzun bir ömür diliyorum :)
27 Haziran 2011 Pazartesi
Benim Küçük Ağustos Böceğim - Yıl sonu Gösterisi
Çok endişeliydim. Bir yanım 4 yaşındaki bir çocuğun ne işi olur yıl sonu gösterisiyle derken, diğer yanım heyecanla onu izleyeceğim günü bekliyordu. Bir sürü şey geçiyordu aklımdan ya sahnenin ortasında ağlarsa, ya kendini kötü hissederse. İyi bişey yapalım derken onu derinden etkileyen yanlış bişey olursa vs. vs.

Evde sakin ve hazır gibiydi. Olacakları anlatıyordu izleyeceksiniz ve beni alkışlayacaksınız diyordu. Yarım saat kalası öğretmenine teslim ettim onu. Kuliste teyzeleriyle ziyaretine gittiğimizde ise çok heyecanlı ve gergindi. İlk gösterisinde devam eden gerginliği, ikinci gösterisinde yerini neşe ve mutluluğa bırakmıştı. Gözleri öğretmeninde, her hareketi doğru yapmaya çalışıyordu. Çok mutluydu. Sahneden bize el sallayacak kadar da rahattı :)

Onu sahnede görmek, büyüdüğüne tekrar tekrar şahit olmak müthiş bir duygu. Gözlerim nemli, yüreğim pırpır izledim her hareketini. Şükrettim yaradana onu bana verdiğin için. Dua ettim, hep böyle mutlu olsun, hep böyle güzel günlerini görelim diye :)
Evde sakin ve hazır gibiydi. Olacakları anlatıyordu izleyeceksiniz ve beni alkışlayacaksınız diyordu. Yarım saat kalası öğretmenine teslim ettim onu. Kuliste teyzeleriyle ziyaretine gittiğimizde ise çok heyecanlı ve gergindi. İlk gösterisinde devam eden gerginliği, ikinci gösterisinde yerini neşe ve mutluluğa bırakmıştı. Gözleri öğretmeninde, her hareketi doğru yapmaya çalışıyordu. Çok mutluydu. Sahneden bize el sallayacak kadar da rahattı :)
Onu sahnede görmek, büyüdüğüne tekrar tekrar şahit olmak müthiş bir duygu. Gözlerim nemli, yüreğim pırpır izledim her hareketini. Şükrettim yaradana onu bana verdiğin için. Dua ettim, hep böyle mutlu olsun, hep böyle güzel günlerini görelim diye :)
24 Haziran 2011 Cuma
Dinlen bir nefes al...
Bi gün benim için gerçekten değerli bi arkadaşıma fotoğraflarım beni anlatıyor demiştim. O da kendini doğru anlatmak için, doğru fotoğrafı çekmelisin demişti... Doğru fotoğraf mı?... O kadar göreceli ki, hangi duygularla baktığınız çok önemli... Duygularımız kesiştiyse sizinle bi noktada benim gördüklerimi görmeniz kaçınılmaz aslında.

Seviyorum bi objeyi, nesneyi karşıma alıp kimsenin görmediğini görmek için çabalamayı, evirip çevirip bi iz bulmayı. Zamanla daha geniş bakmayı severim belki... Bilinmez...

Büyülü bişey, evet evet kesinlikle büyülü... Sayfalarca yazsam, tek bir karede gördüklerinizin size hissettirdiklerini hissettiremem aslında..

Ne çok üç noktalı bi yazı oldu bu böyle... Bizi yorucu ve heyecanlı bi haftasonu bekliyor. Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle.. Dinlenin, bir nefes alın ve lütfen dinleyin :)
Seviyorum bi objeyi, nesneyi karşıma alıp kimsenin görmediğini görmek için çabalamayı, evirip çevirip bi iz bulmayı. Zamanla daha geniş bakmayı severim belki... Bilinmez...
Büyülü bişey, evet evet kesinlikle büyülü... Sayfalarca yazsam, tek bir karede gördüklerinizin size hissettirdiklerini hissettiremem aslında..
Ne çok üç noktalı bi yazı oldu bu böyle... Bizi yorucu ve heyecanlı bi haftasonu bekliyor. Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle.. Dinlenin, bir nefes alın ve lütfen dinleyin :)
22 Haziran 2011 Çarşamba
Kestik saçları...
Kuaför korkumuz var, anneanne kesti yine saçları. Kısa kes anne dedim. Çünkü onun saçları en zayıf noktası. Taransın istemiyor, açık kalsın istemiyor, toka takılırken binbir mevzu. Yıkamasını hiç sormayın. Aslında onu çok iyi anlıyorum. Çünkü bende saç konusunda tıpkı onun gibiydim. Kestirdik şimdi taranmasına izin veriyor mu ? diye sorarsanız, hayır. En azından taranmasa bile dağınık durmuyor. Kendisinin de çok hoşuna gitti. Son söz, değişiklik iyidir her zaman.
İç ses : 3 yıldır ne zorum varmış uğraşmışım o uzun saçlarla :). İkimizde rahata erdik...
21 Haziran 2011 Salı
Öylesine...
Ruh hali değişken biriyim ben, anlık dinlediğim parçalar bile çok derinden etkiler beni. İşte bunu dinlediğim zaman da böyle hissettim. Küçücük bir serçe avuçlarımdaydı ve titremeyle birlikte ağlıyordu sanki... Anne, eş, abla, teyze vs. olabirim. Başka bişey var ki annemin ve babamın küçük kızıyım hala. Bu savunmasız, bilmiş kızı kaybetmemek için çabalıyorum tüm gücümle...

!!! : Biri bigün Ömür Gedik'in seslendirdiği bir parçanın beni çok etkileyeceğini söyleseydi inanmazdım :))
20 Haziran 2011 Pazartesi
Zorla olmuyor...
Ne yazabiliyorum, ne yorum bırakabiliyorum bloglara. Bi isteksizlik var. Alarmlar çalıyor artık bünyemde bir kaç hafta daha idare etmeli ama. Yazılacak çok şey var. Kısacık saçlarımız, yıl sonu gösteri heyecanımız. Dolu dolu geçen günlerimiz. Tembel anne atarsa üstünden rehaveti yazacak elbette.
Güzel bir hafta diliyorum herkese...
10 Haziran 2011 Cuma
Resimlere bakış...



Mayıs ayında yapılan veli toplantısı öncesi psikoloğumuz bizlere TV ve çocuk konusunda seminer verdi. 5-6 yaş grubu çocuklara serbest resimler yaptırmış. Evde bolca tv izleyen çocukların resimleriyle izlemeyenlerin arasındaki farkları gösterdi. Hem çok etkilendim, hem çok üzüldüm. Araştırma Amerikada yada ta bilmem nerede yapılmamıştı. Bizim okulumuzda yapılmıştı. Benim kızımın 1-2 yaş üstü sınıflarında yapılmıştı. Bahsedilen uzak bir ihtimal değildi.
Almina Winx adlı çizgi filmi hiç izlemedi. Ama kahramanlarını öğrenmiş hiç izlemeden. Okulda o kadar populerki öğrenmemesi garip o derece. Cd lerle sağladığımız konrtrollü izlemeler artık yetersiz geliyor. Yaz ayları bu anlamda büyük nimet parktı, havuzdu derken yorulan çocuk Tvden fersah fersah uzak kalırken. Kış için aynı şeyi sağlamak mümkün değil. Bu anlamda en çok dikkat ettiğimiz şey onu Tv başında yalnız bırakmıyoruz. Bozulan bilgisayarın yerine bilgisayar almıyoruz, süreci ne kadar uzatırsak o kadar iyi diye düşünüyoruz.
Yaptığı resimlerin psikolojik saptamalarını yapacak değilim. Fakat renklerin hepsini kullanması, gülen yüzlü güneş ve araba tekerleği. Rengarenk evler, pembe bir anne (onun en sevdiği renk pembe), baba kız yanyana resimleri beni mutlu ediyor. İç dünyasına dair güzel ip uçları veriyor...
8 Haziran 2011 Çarşamba
Oto yıkama hatırası..
6 Haziran 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)